bir kez daha :)

in the dark you tell me of a flower
that only blooms in the violet hour

dikkat daginikligi...

sanirim su anda bogaz'i izlemek istiyorum.

bir gecede bir blog ucurulur mu?

ben ne bloglar ucurmus insanim, bir yenisini neden ucurmayayim?

yine

toplanti notu yazmak uzere eve geliyordum ki pelin, esra ve hande ile bir sarap muhabbetinde buldum kendimi. hislerim cok yogun sadece muzik anlatabilir neler hissettigimi. yoksa dinledigim muzik mi beni surukler ne hissetmem gerektigine...

şimdi

cuma günü yapılan toplantının notlarını yazmaya çalışıyordum ki; müşterimin sağlam bir grubun davulcusu olduğunu keşfettim. şarkılarını dinlemek ile toplantı notlarını yazmak arasında gidip geliyorum. şu anda kendisinin sonisphere'de olma ihtimali oldukça yüksek olsa gerek.

aslinda

bir parca vampir hikayesini andiriyor. simdilik ben ikinci bolumde takili kaldim.

sanki...

hic yokmus gibi.

the violet hour

sarkiyi dinleseniz yeter...

ama ben baska sarki dinliyor olacagim.

nerdesin?

bazen izledigim bir film hakkinda bidir bidir konusmak ve basini sisirmek istiyorum. en sonunda gulerek beni susturmani istiyorum.

abla kardes sortu

arda ile aramizda 10 yas var. bugun ona sort almaya gittik. ayni beden sortun camel rengini de bana aldik. tabii aradaki boy farkindan dolayi ben de biraz capri gibi duruyor. yazin ben izmir'e gidince takim giyinecegiz :)

misafir

mutfak caminin onundeki kestane agacinin dalina yuva yapan kumru gitti sonunda. ben bulasik yikarken bana arkadaslik ediyordu halbuki :(

i'm a bit sleepy...

nervous? or bored?

nihansın dideden...

nihansın dideden ey mest-i nazım
bana sensiz cihanda can ne lazım
benim sensin felekte çaresazım
bana sensiz cihanda can ne lazım
sezadır matemim tutsa felekler
bana insan değil ağlar melekler
hebaya gitti hep bunca emekler
bana sensiz cihanda...

petit sucre en poudre

ve marilyn...

bir de bu elbise var...

beni tetikleyecek detaylara ihtiyacim var.

yarin en uzun gun :(

dans dans dans...

dun nasil dans ettiysem one love'da, sabahtan beri boynum agriyor :(

je taime

musee du louvre

dior

kirmizi yesil

devami icin littlebrownpen

camasirlar

joeschmelzer

paris apartment

parisapartment

seattle

formeforyou

ne guzel :)

hava kapadi, yagmur yagacak...

chanel no.5

Chanel no:5 from Yunus Emre on Vimeo.

secret garden

decoration with bathtub

dinleyin

smooth jazz

american songbook

from sky fm

balloons

my desktop

from alixklingenberg

rengarenk cupcakes

from theswellelife

marie antoinette

marie antoinette - enter the site

william blake

the dangerous lives of altar boys

iyi film

america

bruce davidson

born under a bad sign

deli gibi yagmura ragmen oradaydik

‘YEKPARE’ (monolithic) from nerdworking on Vimeo.

uzay üssü

özlem, blogun yeni template'ini uzay üssüne benzetti.

yine yeni bir amelie günü :)

bu post i-pad'ten yazildi :)

kafam corba gibi

doluya koysam almiyor, bosa koysam dolmuyor.

hediye

damla bana marsilya'dan muzik kutusu getirmis :D

bir de sanirim cok asik kendisi :) surekli agzi kulaklarinda geziyor.

7 kocali hurmuz

bu filmi sevdim. rengarenk oldugu icin. sarkilari icin. masallari sevdigim icin. her ne kadar bir tiyatro oyunu olsa da masal gibi anlatildigi icin. ezel akay da masallari seviyor, biliyoruz zaten. niye bu konuya girdim? dun gece esra'nin dogumgunuydu. oldukca macerali bir sekilde hic planlamadigimiz gibi bir dogum gunu oldu. kendimizi alacati rum meyhanesi'nde bulduk. butun gece deliler gibi sarki soyleyip gobek attik. bir an her ne kadar bizim grupta erkekler olsa da kendimizi filmdeki dans eden karakterlere benzettim.

bak simdi

gecenlerde bir hisimla d&r'a girdim. girmem ile siradaki parcanin calmasi bir oldu. yani bir film karesi olsa muzikle tavirlarim ancak bu kadar uyardi.

hasta mi oluyorum ne?

ne olur olmayayim :(

oip'in eski postlarinda rastladim ve pek begendim.

sophietoulouse

höh demek istiyorum.

kısıtlanmaktan nefret ediyorum. hele de gereksiz detaylar ile ilgili. insanların bu durumu kabul etmesi beni daha da çok sinir ediyor. gidin başımdan ya... ben bütün yaz tatili planımı tek bir günde yapamam. spontan yaşam alışkanlıklarımı "pıt" diye değiştiremem.

özgür'ün dünyası

demet'in pisi maceraları

yol

pin up girls

onemli tarih

06.06.2006

paylasim

melo nesquik'ini bana verdi :)

pofff

cok fazla insan var.

mutsuz

zamani sevmedigime karar verdim.

one love festival

bu seneki web sitelerini çok sevdim.kaleydoskop oluyor her şey :)

1223. post

ne özelliği mi var? çünkü 1223. post.