Tuesday, November 13, 2012

Thursday, November 08, 2012

musfik kenter demisken




yeni mottom

temizlemek istemiyorsan kirletme.

bir garip orhan veli

kim söylemiş beni
süheyla'ya vurulmuşum diye?
kim görmüş, ama kim,
eleni'yi öptüğümü,
yüksekkaldırımda, güpegündüz?
melahat'i almışım da sonra
alemdar'a gitmişim, öyle mi?
onu sonra anlatırım, fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya bir de galata'ya dadanmışız;
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz solugu;
geç bunları, anam babam, geç;
geç bunları bir kalem;
bilirim ben yaptığımı.
ya o, mualla'yı sandala atıp,
ruhumda hicranın'ı söyletme hikayesi?

bu linkte musfik kenter'in sesinden siiri dinleyebilirsiniz.

Friday, November 02, 2012

lana del rey

ayni sarki ama performansa delirdim

bir de bu arkadaslari kesfettim

yeter bu kadar melankoli cuma gecesi icin secimim

amerikan ruyasi

cuma melankolisi

baris ve sedef'in kareleri

bozcaada 2012 - 2

bastan toparlayayim.

iki araba gittik. on kisiydik. kahvaltisi enfes minik bir pansiyonda kaldik. ada her zamanki gibiydi. onun disinda bayram nedeniyle kalabalikti. araba oldugu icin sansliydik. kumsallara gidip ruzgarin, bulutlarin, gunesin, dalgalarin, kumlarin tadini cikardik. fenere ciktik. gunbatimini seyrettik. adadaki en sevdigim kumsalin adi artik la-push. ister kumsalda, ister lokantada hep gercekten buyuk sofralar kurduk. sucuk-ekmek mangal yaptik. rose sarapla tadina vardik. batti balik'ta raki-meze ile demlendik. sarapevlerini gezdik. kofteci amcada mutfaga girip kendi yarim ekmeklerimizi kendimiz hazirladik. sirin bahcemizde ictik. lisa'nin yerine ugrayip sekilsiz enfes pizza ile islak kek yedik. ilk adaya gittigimiz iskelede yine gece gece ictik. cicek pastanesi'ne ugradik. bol bol sakizli turk kahvesi ictik.
sonuc olarak kilo alip donduk :(

 tuzburnu koyu
ayazma'daki ali baba restaurant 
akvaryum koyu
ada
ruzgarli tepe 
lapush kumsali

donus yolunda sansliydik.

o gun adadan kalkan uc feribottan sonuncusuna son birkac aractan ikisi olarak bindik. ki sonrasinda seferler iptal edildi. ki ayrica bir gun once de seferler iptal edilmisti. saglam bir firtinada geyikli'ye gectik. ilk defa bu kadar dalgali bir denizde yolculuk yaptim. dalgalar uc dort metre vardi. hizla canakkale'ye vardik. eceabat'ta kalkan uc feribottan birine binip kilitbahir'e gectik. feribota bindigimizde yagmur basladi. onbes dakika sonra indigimizde yagmur da indirdi. ve cok kisa bir gorus mesafesinde tum kiyi seridini tamamladik. hic trafige takilmadik. ve tatile basladigimiz noktaya geri donduk. adadan ciktigimiz andan itibaren pesimizden devam eden doga olaylari istanbul'a geldigimizde yerini dolunay ve yildizlarla dolu ilik bir geceye birakmisti.

ilk defa bu tatilde foursquare kullandim. belki bundan sonra sadece tatillerde bu uygulamaya devam ederim.