Wednesday, December 31, 2008
Tuesday, December 30, 2008
kırmızı çanta
5 nisan kararları dün sona erdi :( hatta abartılarak tarafımdan yerle bir edildi. bir nebze canım sıkkın.
Sunday, December 28, 2008
sabah...
foto - isbn9760806
Friday, December 26, 2008
Wednesday, December 24, 2008
sanırım yeni yıl geliyor : )
yaklaşık yarım saat öncesine kadar durağandım. silkindim ve kendime geldim. kahve içtim ve hareketli şarkılar dinlemeye başladım.
Tuesday, December 23, 2008
Monday, December 22, 2008
Sunday, December 21, 2008
Saturday, December 20, 2008
Wednesday, December 17, 2008
tamam tamam sustum...
sevgili baylar, onların ruhunu sil baştan
ama sızsın müzik içeri, kupkuru dal gibiyim, ne bileyim?
şey baylar, siz dilerseniz...
başlayalım mı en baştan?
dans edelim mi yavaştan?
tamam, tamam sustum. tamam, sustum tamam.
acımasız öcünü aldı bu bay,
ben gideyim bu gece burası bana dar, bana dar...
haydi baylar, büsbütün açıla yayıla;
tırmayalım mı her yeri yoksa atalım mı bir adım geri yoksa...
tamam tamam sustum. tamam, sustum tamam.
karşılıksız duygular nefret kusar, ben gideyim bu gece burası bana dar...
vega
Tuesday, December 16, 2008
Sunday, December 14, 2008
ben kimleyim
mavi sakal
Saturday, December 13, 2008
geyikli'den bozcaada'ya...
Friday, December 05, 2008
google it, idiot!
bugün bir sürü şey yedim. profiterol, meyve sepeti, pişinin fırın versiyonu...vs.vs.
hande ile "birdcage" filminin çekildiği gibi bir yere gitmek istiyoruz. biraz sıcak, biraz kaos, biraz özgürlük ve biraz da umursamaz.
Tuesday, December 02, 2008
meyve salatası
galiba bir mutsuzluk dönemi ile mutluluk dönemini aynı anda yaşıyorum.
pazar akşamı ellerimde dahil olmak üzere tüm ev kereviz kokuyordu :)
"the darjeeling limited" izlerken bellacım bize meyve salatası yaptı :) peki adrien brody'nin bu şeytan tüyü meselesi nereye varacak ya da bir çözüme varacak mı? adrien brody'ye benzeyen ama henüz tanımadığım birini keşfettim galiba.
bu postu bir yerlerde unutmuşum ben yahu :)
Sunday, November 30, 2008
üçlemelerin ikisi...
hal, mandıra, fırın...
ben, mesela, bilmiyorum...
xxx dizisindeki esas oğlanın kankası...
yıldızlar
ben olmayınca bu güller, çiçekler yok. kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. sabahlar, akşamlar, ay, güneş, yıldızlar yok. ben varsam var dünya, ben yoksam yok.
ömer hayyam
Saturday, November 29, 2008
hani
Monday, November 24, 2008
mutlu oldum
güveniyorum zaten...
Tuesday, November 18, 2008
Sunday, November 16, 2008
keklik
yavrum diye diye ağlar
günden güne yasa dalar
görenlerin bağrı yanar
ağlarım ben kekliğime ey ey
seherde öten diline ey
ipeklenmiş tüylerine
yanaktaki benlerine ey ey
ağlarım ben kekliğime ey
keklik bizden uzaklaştı
yolumuz sarpa dolaştı
hünkar kalasını aştı
belki yavrusuna kavuştu
ağlarım ben kekliğime ey ey
seherde öten diline ey
ipeklenmiş tüylerine
yanaktaki benlerine ey ey
ağlarım ben kekliğime ey
Saturday, November 15, 2008
sevdiğim şeyleri yapabilmek güzel...
dün akşam "nekropsi" dinledim, ilk defa canlı. iyi olduklarını duymuştum. ama iyiden de fazlalar. davulcuları severim, bunu daha da çok sevdim.
ortamdaki insanlar piyasa bile değildiler. piyasa ötesiydiler. sonunda müzik dinleyebileceğim bir alan buldum o karışıklıkta. şiddet duygularımı arttıran insanlar bunlar. ben de özümde şiddeti seviyorum sanırım. belki de bu kadar çok yaşamın içinde olup da iyi filmlerle estetize edildiği için böyle hissediyorum mesela "domino" gibi.
işin ilginç yanı dün akşam da oradaydım. "dengue fever" dinlemeye gittik özgür'ün sürprizi ile. bildiğim bir sürpriz :)
eve gelip yatağa öylesine girmeyi çok seviyorum, plansızca. kasım'ın ortası oldu ama hala gece sokaklar dolu. her ne kadar çok üşüsem de...
"ıssız adam"ı izledim. çağan'ın yönetmenliği hakkında karışık duygular içerisindeyim. ama kırmızı şarap'ı seviyorum, beyaz mavi ekoseli masa örtülerini de.
Tuesday, November 11, 2008
buldum ki :)
o zaman bu radyo reklamını dinleyin...
"houses of the holy" aranıyor.
Monday, November 10, 2008
o pe ra :(
e bu bozuuuk...
benim gibi takıntılı birine bu yapılmazki yaaa...
bunu düzeltmenin bir yolunu bulmalıyım ama şimdi değil.
Thursday, November 06, 2008
dahası var...
Sunday, November 02, 2008
of ben offf...
bu cumartesi bella bizdeydi. üç kadın bir araya geldiğinde ne varsa o vardı birlikte olduğumuz saatlerde. alışveriş, dedikodu, yemek... nişantaşı, kurtuluş ve pangaltı'na yakın olmayı seviyorum. eve döndük. esterler'i bekledik. onlar geç gelince biz de ev keyfi yaptık. bugün de pazar kahvaltısı ve güzel hava gezisi ile günü sonlandırdık. pardon akşam yemeğini unuttum :) yemekten sonra ester'i izmir'e uğurladık. bu arada melda şu anda mutfakta yemek denemesi yapıyor :) sanırım misafirler arttıkça bizim bu yemek aktivitelerimiz de artıyor...