hala alısmakla geciyor. hala evi oturtamadım. evin icinden dısına cıkabilmek icin on iki gun bekledim. dun gece sabaha karsı ilk kez ruzgarla uyandım. tum gun hava kapalıydı. ogleden sonra iyice kapadı ve yagmur yagdı. aksamuzeri iki sandalye ve kahve fincanları ile bahcedeydik. daglardaki simsekler, berrak havanın kokusu, cesitli renk tonlarındaki bulutlar, kus sesleri, ortaya cıkan sumuklu bocekler vs. komsular da eminim 'ne garip tipler, iki hafta oldu geleli o guzel havalarda bir kere havuza bile girmediler. simdi yagmurda kahve iciyorlar bahcede.' demislerdir. tabi bizi goren olduysa demistir.
son bir sey; sabaha karsı cıkan ruzgarda bahcedeki muz agacının hevenkleri agır gelmis. bir dal kırılmıs, bir dal da oldukca yatmıs. sonuc olarak asagıda mutfakta iki hevenk yesil muzum var. nasıl sarartacagım ben bu muzları?
No comments:
Post a Comment