tabi bu bahçıvanlık olayı hayatımızı da çok fazla etkiliyor :)
bahçede üretim fazlası olan ağaçlara (manolya, sekoya, dişbudak, palmiye) kıyamayıp arabaya doluşturduk.
bir süre minik balkonumuzda bizim diğer bitkilerin yanında misafir ettik.
sonra da apartmanın bahçesine diktik.
tohumdan üretim dersinde ektiğimiz pinus pinea'lar (fıstık çamları :)
ektikten sonra kilerde dolabın içinde çimlenmelerini bekliyorduk. uzun bir süre onları orada kendi hallerine bıraktık. nemi bitmiştir diye kontrol etmek için dolabın kapağını açtığımda aşağıdaki manzara ile karşılaştım. gözlerime inanamayıp dolabın kapağını geri kapadım ve "acaba biz başka bir şey ekmiş miydik? bu kadar büyümüş olamazlar" diye bir an düşündüm ve tekrar kapağı açtım. doğru görmüşüm, bunlar pinus pinea'lar :D
ektikten sonra kilerde dolabın içinde çimlenmelerini bekliyorduk. uzun bir süre onları orada kendi hallerine bıraktık. nemi bitmiştir diye kontrol etmek için dolabın kapağını açtığımda aşağıdaki manzara ile karşılaştım. gözlerime inanamayıp dolabın kapağını geri kapadım ve "acaba biz başka bir şey ekmiş miydik? bu kadar büyümüş olamazlar" diye bir an düşündüm ve tekrar kapağı açtım. doğru görmüşüm, bunlar pinus pinea'lar :D
tabi balkon ve pencere önleri soğuk. yeni ekilmiş ve zayıf olanları ya da soğuktan çok etkilenenleri mutfağa doluşturuyoruz. şu anda bu aşağıdaki fotolardan daha çok bitki var mutfakta :D ve sol alttaki begonvil yemyeşil yapraklar ile dolu.
No comments:
Post a Comment