Sunday, September 02, 2007

eylül

bence onlar da bu kadarını beklemiyordu. gerçi pat diye karşısında penelope'yi görünce şaşırmadı da değil. zaten sokak lambaları yanmıyordu ve farlar gözünü alıyordu. yağmur hiç beklenmeyeni yaptı. gecenin karanlığında bulutların törenini izledi sessizce. güneş bulutların arasından sıyrılıp sonu görünmeyen çayırı parlattı. küçük kız tahta nemli basamakta oturuyordu. kafasını kirişe yaslamıştı. siyah pamuklu külotlu çorabının üstüne yazlık beyaz pabuçlar giymişti. sonbahar güneşi bacaklarını yakıyordu. sarılı siyahlı elbisesi inceydi. omuzları ürperiyordu. saçları dalgalanırken, gözleri; saçlarının arasında oynaşan güneş ışınlarını yakalıyordu.

No comments: