hala kendime gelemiyorum. hepimiz gibi. dunyanın adaletsizligi, acımasız kapitalist duzen, her iktidarın kendine yontan yapısı her zaman vardı. hep biliyordum. ama 32 yasında bu kadar sert bir sekilde suratımıza carpınca insan boyle kendine gelemiyor iste. insan olan (vicdanı olan) her canlı bu olanlar karsısında isyan eder. tum bu olanlar paranın ve kibrin eseri. ve tum bu surecte en cok canımı sıkan, beni yaralayan iftira ve yalanlar. tek istedigim doga ile duzen ile huzur ile saygı ile insanca yasamak. ne kadar onemliymis su para denen sey ve iktidar hırsı.
bir diger konuya gelince capulcuları anlayabilecegini dusundugum cogu kisinin bile anlamadıgını farkediyorum. biz gencler olarak (ben bile ucundan kacırıyorum bu gencler kavramını her neyse :) eski ideolojileri, siyaseti istemiyoruz. bunu farketmek bu kadar zor mu? herkes adalet ve demokrasi istiyor. herkes belli kurallar cercevesinde ozgurluk istiyor. insanlar taksim meydanı'nda piyano dinlemek istiyor. insanlar gezi parkı'nda kitap okumak istiyor. insanlar guzellige ac. insanlar yardımlasma gibi insani duygulara ozlem duyuyor. insanlar haklarını medenice aramak istiyor. bir haksızlıga ugrarsa devletine inanmak ve guvenmek istiyor.
ama iste tum bunlar cok zor. cahillik cok zor. eziklik cok zor. gerektiginde birey olabilmek gerektiginde topluluk olmak cok zor. bu yuzden bilincli ya da bilincsiz kukla olmak kolay. sonuc olarak bugun geldigimiz noktada gezi parkı icin hala cok endiseliyim. ve ulkem icin ve insanlık icin hala cok umutsuzum. taaa derinlerde minicik de olsa bir kıvılcım, bir filiz var ama sonmemesi icin inanılmaz caba harcıyorum.
aslında italya ve almanya fotograflarını koymak icin cabaladım ama yine elimden gelmedi. dizim sakat, bogazım batıyor. ama en cok icim acıyor.
2 comments:
Güzelliğe açız.
kotu ile savasamayacak kadar acız hem de.
Post a Comment