cuma apar topar yetiştiğim tiyatroda çok eğlendim. oldum olası tiyatroya çok sıcak bakan biri değilimdir. bana çok yapay gelir. mahşer-i cümbüş de bende olağanüstü bir his uyandırmadı içerik olarak ancak ne yapıyorlarsa bence çok iyi yapıyorlardı. oyunun içinde birebir bulunabildim. oyuncuların yeteneklerini, performanslarını, çabalarını, yapmak istedikleri şeyi takdir ettim. o kadar amatör bir ruh vardı ki; oyuncular sahne almadan, sahnedeyken ve sahneden indiktikten sonra birebir izleyiciler ile diyalog halindeydiler. bizlere çıkışta broşürlerini dağıttılar. sanırım oyun deyip duruyorum çünkü gerçekten tam bir oyundu. çocuk gibi oyun oynadık hep birlikte. diyeceğim şudur ki; antik yunanda da tiyatro sanat olarak değil, insanlara bir şeyler anlatmak için yapılıyordu zannımca. halk da oyuna katılıyordu. tiyatro özgürdü. işte ben tam olarak bunu hissettim. zaten tüm bunları sitelerinde çok güzel anlatıyorlar. bir bakmanızı öneririm.
geçen haftanın geri kalan sonuna gelince (cmt-pzr oluyor bu kısım) uzun zamandır yapmak istediğim şeyi yaptım. tabi bunun oluşmasında maddi durumum da etkili bir rol oynuyordu :) eee yapılacak daha iyi etkinlikler olacaktır ay sonuna doğru ne de olsa. peki ne yaptım? tembellik... pijamalarımı cuma gecesinden pzt. sabahına kadar hiç üzerimden çıkarmadım. saçlarım darmadağın. bir de kırmızı pullu fiyonklu tacımı takınca evdekiler "az önce doğurmuşsun gibi" deyip benimle dalga geçtiler. hoşuma da gitmedi değil bu doğurma fikri, her neyse... ne yaptım? kitaplık, baza, sepet düzenlemeleri... özlem ile msn sohbeti... evdekilere verilen nutuklar... (canlarım benim yaaa, fenalık geçiriyorlardı) baz lhurmann-romeo&juliet'ini izledim. nasıl tutkulu bir aşktır ve nasıl bir sinema uyarlamasıdır ki bu, beni yine ağlattı :) bu arada ev ahalisi; divx ing+ing alt yazılı. izleyeceklere duyurulur. üstüne üstlük shakespeare'in ağdalı dili+farklı günümüze uyarlanışı ile biraz zor anlamlandırılıyor. ece bizde kaldı. bu emel'in ecesi değil yalnız. bilgisayarımı temizledim biraz daha. içerik olarak :) daha bir rahatladı, o da ben de... çoook çoook uyudum.
No comments:
Post a Comment