Thursday, April 05, 2007
yine
iyiyim, garip bir şekilde hem de. yağmur iyi geldi. havanın ılıklığı da. dün yürümek de. böyle bir ay yağsa sesimi çıkarmam sanırım. bu akşam gidip bir film izlemeye karar verdim. bella'ya şöyle diyordum evvelsi gece gözyaşları içinde. "beni bir adaya bıraksınlar. kalayım bir ay. oturayım kumsalda. düşüneyim, düşüneyim. denizi, ufku, gökyüzünü, yıldızları izleyeyim." sanırım iyiyken çok iyi olmak, kötüyken çok kötü olmak ve bu gelgitler ile yaşamak yorucu, zorlayıcı. ama şikayetçi değilim. sanırım daha hissederek yaşıyorsun. bu sabah otobüste gelirken kendimi şunu düşünürken yakaladım. "her şeyi yapabilecek cesarete ve enerjiye sahibim" bilmiyorum belki de değilimdir ama öyle hissediyorum. başkalarından besleniyorum. rüyalarımdan ve hayallerimden besleniyorum. bunu yeni fark ediyorum, doğrusu bilincine varıyorum. rüyamda bir erkek çocuğu ile konuşuyordum. 3-4 yaşındaydı. elleri çok güzeldi. tombik tombik. tatlı tatlı konuştu benimle. neler anlattı hatırlamıyorum. sonra aklıma hayallerimin çalınma düşüncesi yerleşti. bir de şarkının biri... severdim o şarkıyı, hala da severim. nereden bulsam da dinlesem. ortaokuldaydım galiba o şarkı varken. en iyisi radyo açmak bu aralar. bu temiz kalple (ya da "aptala malum olur" mu demeliyim) kesin bir yerlerde rastlarım kendisine.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment