"...ne var ki bir saat sonra new rochelle'e giden süt trenin vagonları arasında duruyordu. kendini tekerlerin altına atmak geçti içinden. tekerleklerin dizemi, değişmez takırtısı "rag" çalan bir sol el gibiydi. iki vagonun birleşme noktasında üst üste binen metallerin cızırtısı ve zangırtısı, sinkop yapan sağ eldi. bir intihar rag'iydi bu. müziği dinlerken iki yanındaki kapı kollarını tuttu. ayaklarının altında zıplıyordu vagonlar. ay, trenle yarışıyordu. yüzünü göğe uzattı aradan, sanki ay ışığı bile onu ısıtabilirmiş gibi..."
No comments:
Post a Comment