Sunday, January 11, 2009

adam

hayat akıp gidiyor ve olduğum noktadan memnunum. yaşamın filmlerdeki gibi toz pembe olmadığını bilecek kadar büyüdüm ama tesadüflerden, heyecanlardan, detaylardan oluştuğu fikrinden vazgeçmeyecek kadar da 17'imde hissediyorum. dün dolapları kurcaladım. sakladığım minicik detayları. çok iyi hissettirdi bu. anımsamadığım insanlar girmiş yaşamıma. onlar da beni hatırlamıyor olabilirler şimdi ama bir yerlerde kesişmiş yaşamlarımız. istiyorum ki bu kesişme hep sürsün. kendime şaşırıyorum bazen bu demet ben miyim diye?

"sevip de söyleyemediğim şarkılar var, bir dizesini asla hatırlayamadığım şiirler.
keşke, keşke o ben olsaydım dediğim hikâye kadınları.
düşlerim var.
uyandığımda yalnızca başını hatırladığım ve asla sonuna kadar görmeyi beceremediğim.
bir adam var düşümde, tam dokunacakken uyandırıldığım.
bir adam.
sonumuzun ne olacağını hiç öğrenemediğim.
düşümde bir adam var, benim mi bilemediğim.
bir adam var diyorum, düşünüp düşümden ayrı kaldığım."

...

sibel alaş-adam

No comments: