o cesur olduğumu söyledi. bu durum gururumu okşadı. ama ben daha çok, cesur değil de gözükara olduğumu düşünüyorum. bu durumun işime yaradığını söyleyemeyeceğim. çünkü düşünmeden taşınmadan hemen heveslenip ne gerekiyorsa hemen yapmak istiyorum. başıma olmadık işler de açmıyor değilim bu huyum yüzünden.
annem "arda ile senin odalarınızı mı değiştirsek?" dedi. ben dolaplarımı boşaltmaya, kitaplarımı indirmeye başlamışımdır bile. hatta arda'yı da aynı şekilde organize etmişimdir hatta biz iki odayı çok büyük eşyalar kalıncaya kadar altüst edip değiştirmişizdir. büyük eşyalara gücümüz yetse (ki son yıllarda onlara da yetiyordu) onları da taşırız. bu o kadar sıradan ve o kadar basit bir örnek ki...
olasılık varsa yapılmalı.
yapılması gerekiyorsa yapılmalı.
yapılmalı ki yeni olasılıklar doğsun.
özgür'ün benim için yazdığı yıllık yazısında şu anda hatırlayamadığım beni anlatan ve temennisini sunan bir anlatım vardı. ama özü, ataol behramoğlu'nun bir şiiriydi. aslında sevmem bu tip şiirleri, yine de...
insan balıklama dalmalı içine hayatın
bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına ...
işte yaşam bu :)
yazının ilham kaynağı ve "yapılması gerekenler yapılmalı" mottosunun sahibi ona ithaf edilmiştir. kendisi başka mottolara da sahiptir :)
No comments:
Post a Comment