gelirken manzaradan baktım da karşısı yine sisten görünmüyor. ama bu defa ben karşıda ne işler döndüğünü gerçekten merak ediyorum. güneş de bu sabah beni yormadı. ama artık bulutların arkasına daha sık saklansa mutlu olacağım. ben çoğu haftasonu olduğu gibi yine çok yorgunum ama uykumu fazlasıyla aldım. cumartesi sakindi. aylin aslım ve teoman konserine kadar. (teoman ile ilgili başka bir ara yazarım) yine sabah 4 ve asıl kabus kısmı şuydu: sabah 7.45. yataktan kalkmadan ulaş'ı aradım. "niye" dedim. "12.00 de işe gitcem" dedi. telefonu kapatmadan daha bir şeyler geveledim ama mesajı almıştım ve kalkabilmeye çabalarken beynimi yorduğum için neler dediğimi hatırlamıyorum. küfretmemişim ama. onu öğrendim gerekli kişilerden. 8.40'ta köprülü kavşak'taydım. insan bir şekilde istemediği bir anda güne erken başlarken çok b.ktan hissedebiliyor ama sonrasında "ne güzel tüm gün bana kaldı" diye de dengesiz bir tavır sergileyebiliyor. çok güzel bir kahvaltı yaptık çengelköy'de :) geri karşıya geçtiğimizde biz arzu ile güne devam ettik. hisar-bebek yürüyüşü ve ab'bas. sonra taksim. ben yasemin ve berna ile buluşacaktım çünkü. ama bebek-taksim yolu beni bitirdi. sonra yasemin ile buluştuk. tezgah'ta sakin sakin sohbet ettik ya da ben ettim diyebilirim. ben etmeseydim, kesin uyurdum çünkü. berna gelemedi midesini bozmuş. aradım daha iyiydi. sonra eve döndüm. salak saçma ortalarda dolandım. mutlu son: yatağım ve uyku.
No comments:
Post a Comment