düşündüm böyle istanbul'a uyandığım sabahları yazıp durmuşum. o zaman buraya önceden yazılmış bir post daha girmek gerekir:
"dün gece hiç bilmediğim bir evde kaldım. ev, sahibine yabancıydı daha. bana daha da yabancı. ev; kahve gibi acı, çikolata gibi tatlıydı. eski ve yeni. hem kış, hem yaz. ev; sahibine alışmaya çalışıyordu, sahibi ise ona ait olmaya. bana, gümüşsuyu'nda daha önce kaldığım başka bir evi hatırlattı. gece ilk uykumu alınca uyandım. huzursuzca döndüm durdum yatakta. günlük şeyler düşündüm. zaman geçti ve gecenin sesleri etrafımı sardı. martılar, buzdolabı, saat ve ev sahibinin nefes alış verişleri... sonra sabah ezanı okundu, ardından esnafın biri dükkanının kepenklerini açtı. sıcak oldu. gün ağardı. ev sahibi gözlerini açmakta zorlandı ama sonunda uyandı. gecenin başı için dipnot: bazen tanımadığın birilerinin yanında olmak daha iyi. daha rahat olabiliyorsun. belki bir daha asla göremeyeceğin birilerinin yanında."
No comments:
Post a Comment