Friday, August 22, 2008

det-ay

sonunu hatırlamayıp detaylarında boğulduğum tüm filmleri seviyorum.

Thursday, August 14, 2008

"poco ruido, muchas nueces"

az laf, çok iş...

özgür dedi...

havada uçuşuyorlar aslında ama bir cisme bürünemiyorlar...
sorun orada galiba.

Wednesday, August 13, 2008

istemeyi bilmek

istediğinin farkında olmak.
bunun için çaba harcamak.
isteme eylemini devam ettirebilmek.
bellaaaa mailime yanıt ver.
çabuk...

Sunday, August 10, 2008

masaüstü

salon masasına tüm bir haftasonu boyunca yayılmayı çok seviyorum. önce bilgisayarı koyuyorum. sonra kitap, defter ve kalemler geliyor. arkasından dergiler ve diğer kırtasiye malzemeleri. sonra çiğdem, meyve ve çikolata. her sıkıldığımda bu kocaman masanın başka bir köşesine geçip başka bir şeyler ile ilgileniyorum.

dancing quenn

i love him

you, complete me

keyif aldım

Saturday, August 02, 2008

of bu odeo...

bir an için hayallerimin gerçek olacağını sanmıştım. ama yanılmışım...

size...

bir sürü bağlantı. bir sürü göz ardı edilen ayrıntı. hiçbir şey olmamış gibi devam eden yaşam. bir sürü insanla aranda bulunan garip bağlar. torun olmak, arkadaş olmak, sevgili olmak, kardeş olmak, evlat olmak, çalışan olmak, vatandaş olmak, insan olmak. her biri ile apayrı bir hukukunun olması. hepsinin çıktığı yer aynı, bir hiç olmak. her bir insan ve konum için farklı olmak. senin yaşamına girmek isteyen bir sürü insan. çaba harcamak zorunda kalman. açıklamak, ifade etmeye çalışmak, anlatabilmek. ne gereği varki? ne için tüm bunlar? ne kadarını gerçekten tanıyorsun? kalp kırıklıklarından başka ne kalıyor elinde en sevdiğinden bile? hiçbir şey... her zaman olduğu gibi yalnızlığından başka ne kalıyor elinde? hiçbir şey sonsuz değil, hiç kimse vazgeçilmez değil.