Wednesday, December 31, 2008

han+de x (met+niz)


hande demet deniz ve 31 aralık...

Tuesday, December 30, 2008

kırmızı çanta

5 nisan kararları dün sona erdi :( hatta abartılarak tarafımdan yerle bir edildi. bir nebze canım sıkkın.

laclique

yeniden elif şafak...

Sunday, December 28, 2008

sabah...

dergileri kurcaladım, kayda değer bir iki şey buldum. çok tatlı bir uyku uyudum. kalktığımda melda elmalı tatlı yapıyordu. hoş sohbet bir kahvaltı ettim. küçük işler hallettim. daha özgür hissediyorum. daha her şeyi yapabilirmişim gibi geliyor. daha farklı şeyler arıyorum. hayat tekerrürden ibaret.
foto - isbn9760806

Friday, December 26, 2008

Wednesday, December 24, 2008

sanırım yeni yıl geliyor : )

şemsiyeleri çok seviyorum. küçükken sarı bir şemsiyem vardı. minicik... şimdi düşünüyorum da nasıl benimsemişim o şemsiyeyi. sanıyorum bireyselliği temsil etmiş benim için.bugün istanbul'a kar yağdı denebilir. sonunda tekrar yağabildiği için mutluyum.

yaklaşık yarım saat öncesine kadar durağandım. silkindim ve kendime geldim. kahve içtim ve hareketli şarkılar dinlemeye başladım.

Wednesday, December 17, 2008

yetkin dikinciler

hey sen!!! orda mısın???

richard hawley - late night final

rene magritte

money-pesto

tamam tamam sustum...

sevgili baylar, onların ruhunu sil baştan
ama sızsın müzik içeri, kupkuru dal gibiyim, ne bileyim?
şey baylar, siz dilerseniz...
başlayalım mı en baştan?
dans edelim mi yavaştan?
tamam, tamam sustum. tamam, sustum tamam.
acımasız öcünü aldı bu bay,
ben gideyim bu gece burası bana dar, bana dar...
haydi baylar, büsbütün açıla yayıla;
tırmayalım mı her yeri yoksa atalım mı bir adım geri yoksa...
tamam tamam sustum. tamam, sustum tamam.
karşılıksız duygular nefret kusar, ben gideyim bu gece burası bana dar...

vega

Tuesday, December 16, 2008

Sunday, December 14, 2008

ben kimleyim

ben kimleyim, ben nerdeyim, sessizlik kanımdan daha ağır. ben kimleyim, ben nerdeyim, yaşlarım yaşlarımdan daha ağır. ben bekledim, ben sevindim, yaşlarım yaşlarımdan daha ağır. bir ağırlık çöktü anlarıma, bu ağırlık her şey uzak bana. bir ağırlık çöktü hayatıma, bu ağırlık her şeyden zor bana. ben neyleyim, ben çok sevdim, sensizlik senleyken daha ağır.
mavi sakal

Saturday, December 13, 2008

fon-etik

hiç ben gibi değil...

oya küçümen'in hissettirdikleri...

arpacık kumrusu demet...

geyikli'den bozcaada'ya...

eve geldiğimden beri yatağın içindeyim. sadece kahvaltı için bir ara kalktım. yol hızlı geçmesine rağmen beni yormuş. bir sürü anahtar kelime var, bir sürü detay, bir sürü an, görüntü, renk, vesaire... 

Friday, December 05, 2008

google it, idiot!

aslında bir sürü şey yazmıştım ama uykumun arasında ve kablosuz internetin azizliği sırasında parmaklarımın ucundan kayıp gitti.
bugün bir sürü şey yedim. profiterol, meyve sepeti, pişinin fırın versiyonu...vs.vs.
hande ile "birdcage" filminin çekildiği gibi bir yere gitmek istiyoruz. biraz sıcak, biraz kaos,
biraz özgürlük ve biraz da umursamaz.

Tuesday, December 02, 2008

meyve salatası

galiba bir mutsuzluk dönemi ile mutluluk dönemini aynı anda yaşıyorum. 

pazar akşamı ellerimde dahil olmak üzere tüm ev kereviz kokuyordu :)

"the darjeeling limited" izlerken bellacım bize meyve salatası yaptı :) peki adrien brody'nin bu şeytan tüyü meselesi nereye varacak ya da bir çözüme varacak mı? adrien brody'ye benzeyen ama henüz tanımadığım birini keşfettim galiba. 

bu postu bir yerlerde unutmuşum ben yahu :)

ben çeşmeyi özledim :(