Wednesday, November 27, 2013

eski fotolar


bir klasik

"gregor samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu."

snow white tabi ki kahramanım


kaan sezyum'u facebook'ta takip edin derim.

Tuesday, November 26, 2013

yippee ki yay mother f.cker


bu yiyecekler uzerlerine gelince konusuyorlar, tıklayınca da bu laflar nereden geliyor diye youtube'a yonlendiriyorlar. ozellikle inciri tavsiye ediyorum. donutların sarkısını da mutlaka dinleyin.

an instagram short film

Thursday, November 14, 2013

claire pettibone


adı cok guzel ama gelinlikler daha guzel. aslında pek gelinlik gibi bakmamak lazım.
bir filmin icindeymiscesine hissettirecek elbiseler diyelim.

Sunday, November 10, 2013

teşekkürler atatürk

@MeltemArikan:
31 May 1933 - akademi, kolej ve üniversitelerde kadın, erkek karışık eğitime başladı.

Monday, November 04, 2013

capon gullerim

bugun bahce budandı :( ben de omru az da olsa japon gullerine kıyamadım.


Saturday, November 02, 2013

arka koy


ani gun batımı


korsan gemili koy

koyun diger ucu






bizim koyde dugun hazırlıgı


miyazaki'nin izinde

rene magritte


something's gotta give



pai mei *

'Uma Thurman’ın oynadığı Beatrix Kiddo, David Carradine’ın oynadığı Bill’le son konuşmasını yapmaktadır.
Birbirlerine âşıktırlar... Ama filmin başından itibaren erkek, kadını öldürmeye çalışmaktadır.
İkisinde de efsanevi öldürücü Hattori Hanzo kılıcı vardır.
O kılıçlarla birbirlerini öldüremezler.
Sonra Japon dövüş sanatının en öldürücü silahları devreye girer.
Avuç içleri...
 
* * *

Bill, ona yıllar önce, usta Pai Mei’in “kalp patlatan beş vuruş”tekniğini anlatmıştır.
Avuç içiyle göğse yapılan beş vuruş öldürücüdür.
İki büyük âşık avuç içleri ile büyük bir savaşa girerler. Sonunda Beatrix Kiddo “beş öldürücü vuruş” yapar.
  
* * *
Son sahnede Bill divana yığılırcasına oturmuştur. Yüzünde şaşkın bir ifade vardır.
Kadınına sorar:
-“Pai Mei sana kalp patlatan beş vuruş tekniğini mi öğretti”.
Beatrix
 ağlayarak cevap verir:
“Evet öğretti...”
Bill
’in şaşkınlığı artık tevekküle dönüşmüştür. Aralarındaki diyalog şöyle devam eder:
-“Öğrendiğini neden bana söylemedin...”
“Bilmiyorum... Ben kötü bir kadınım...”
-“Hayır sen kötü bir kadın değilsin... Harika bir kadınsın... En sevdiğim kadınsın...”
Beatrix 
bir şey söylemeden sessizce ağlamaya devam eder.
Bill sorar:
“Nasıl görünüyorum...”
Beatrix 
son noktayı koyar: “Hazır görünüyorsun...”
Bill 
zorlanarak yerinden kalkar, üç adım atar ve oraya yığılır...
Kalbi patlamıştır...'

*yazı ertugrul ozkok'un bugunku kose yazısından alınmıstır.

Friday, November 01, 2013

sessizlik

"senin sessizliğini anlamayan, muhtemelen sözlerini de anlamaz." 

elbert hubbard