
hande demet deniz ve 31 aralık...
5 nisan kararları dün sona erdi :( hatta abartılarak tarafımdan yerle bir edildi. bir nebze canım sıkkın.
bugün istanbul'a kar yağdı denebilir. sonunda tekrar yağabildiği için mutluyum.sevgili baylar, onların ruhunu sil baştan
ama sızsın müzik içeri, kupkuru dal gibiyim, ne bileyim?
şey baylar, siz dilerseniz...
başlayalım mı en baştan?
dans edelim mi yavaştan?
tamam, tamam sustum. tamam, sustum tamam.
acımasız öcünü aldı bu bay,
ben gideyim bu gece burası bana dar, bana dar...
haydi baylar, büsbütün açıla yayıla;
tırmayalım mı her yeri yoksa atalım mı bir adım geri yoksa...
tamam tamam sustum. tamam, sustum tamam.
karşılıksız duygular nefret kusar, ben gideyim bu gece burası bana dar...
vega
ben kimleyim, ben nerdeyim, sessizlik kanımdan daha ağır. ben kimleyim, ben nerdeyim, yaşlarım yaşlarımdan daha ağır. ben bekledim, ben sevindim, yaşlarım yaşlarımdan daha ağır. bir ağırlık çöktü anlarıma, bu ağırlık her şey uzak bana. bir ağırlık çöktü hayatıma, bu ağırlık her şeyden zor bana. ben neyleyim, ben çok sevdim, sensizlik senleyken daha ağır.galiba bir mutsuzluk dönemi ile mutluluk dönemini aynı anda yaşıyorum.
pazar akşamı ellerimde dahil olmak üzere tüm ev kereviz kokuyordu :)
"the darjeeling limited" izlerken bellacım bize meyve salatası yaptı :) peki adrien brody'nin bu şeytan tüyü meselesi nereye varacak ya da bir çözüme varacak mı? adrien brody'ye benzeyen ama henüz tanımadığım birini keşfettim galiba.
bu postu bir yerlerde unutmuşum ben yahu :)