Wednesday, September 19, 2007

yüz kitabı

ben yazmazsam olmazdı. şimdi efendim ben kendim arandım. çok sevdiğim bir arkadaşım beni facebook'a ekledi. şikayetçi miyim? hayır değilim. ama hiçbir anlam veremiyorum bu yoğun trafiğe. ancak bana mail attıklarında giriyorum facebook'a ve ne diyorlarsa ok deyip geçiyorum. milyon tane insan ve onların nilyon tane bağlantısı mevcut. ilk üye olduğumda bir iki foto ekledim o kadar. uğraşılacak başka o kadar çok şey var ki zavallı facebook son sıralarda boynu bükük takılıyor. arkasından hi5 ile netlog da girdi işin içine. bu ne be?

6 comments:

bu sahilde said...

Sheffield Hallam University’de gerçekleştirilen bir araştırmada, son zamanlarda yaygınlaşan Facebook, MySpace, Bebo gibi sitelerin arkadaşlıkları güçlendirmediği ortaya koyuldu.

mikla said...

teknik olarak evet. ama şu da bir gerçek ki dünya sanallaşıyor. ve biz farkında olmadan bunu yaşıyoruz. kaç yaşında olduğunu bilmiyorum ama 26'nın üstündeysen dijital dünya göçmeni oluyorsun. bir arkadaşım bu konular ile çok ilgili ve onun sayesinde tüm bu konularda ufkum genişledi. bir başka arkadaşım ise bu web 2.0 ve 3.0 uygulamaları hakkında tez hazırlayacak ve bana (ki sadece bu uygulamaları kullanmama rağmen sanki çok anlamsızlarmış gibi düşünüyorum) bu konular ile ilgili yardım istiyor. açıkçası bu konular hakkında kafamda çok fazla şey var ve yine de hiçbir şey bilmiyorum :(

mikla said...

yorumumu okuyan her kimse akşamın bu saatinde ancak bu kadar toparlamışım cümleleri sakın dalga geçme.

bu sahilde said...

Dalga geçilecek birşey göremedim.
26 altı değilim :)
web 2.0 tabiki daha ileri bir süreç, (monofonikten polifonike, siyah-beyazdan renkli ekrana geçmek gibi) ama temel değerler unutulmamalı. Temeli,fleksible arkadaşlık.

Baris Erkol said...

"dijital vatandaşlar" ve "dijital göçmenler" olayından bahsediyosun sanırım Demet :) Bir de hepimizin içerik atıştırıcıları (content snackers)olduğumuz gerçeği var. Bir ordan bir burdan atıştırıyoruz devamlı. Ben bütün bunları sanal ve gerçek diye ayırmaktan yana değilim. Yaşadığımız her şey gerçek. Kullandığımız mecralar sanal.. Netekim (kenan evren vurgusuyla:) ) Nietzsche şöyle demiş zamanında: " “Dünyayı ‘Gerçek’ ve ‘Görünür’ diye ikiye ayırmak çöküş halindeki bir hayatın belirtisidir.”

mikla said...

yaşasın işte konuyu bilen biri. ben de "barış bana bunları anlatmıştı, olsa da yine anlatsa" diyordum :) bu arada ilk yorumumda ufkumu açan arkadaş sensin ki zaten anlamışsındır. tezi ise melo hazırlıyor. en kısa zamanda senden web 3.0 ile ilgili yardım almayı umuyor. şimdiden söyleyeyim :)