Sunday, October 31, 2010

baldan tatli uyku

uzerimde bir durgunluk var. hicbir seye bulasmak istemiyorum. kimseyi aramadigimi fark ettim. baska bir seyler yapmak istiyorum. hayat ile mucadele icinde olmak istemiyorum. tam tersine hayatin akisina uyum saglamak istiyorum. tum bunlar yasimin getirisi mi bilemiyorum. 80'ler cocugu oldugum icin sansliyim ve kucuk bir kasabada buyudugum zamanlarim oldugu icin de. teknolojiden kolayca uzaklasabilecegimi bilmek guzel. herhangi bir seye bagimli olmamak iyi. bu uc gunluk tatil durmak icin iyi geldi. sanirim zaman zaman durmak da iyi.
illusionist'i izledim ve tekrar soul kitchen'i ve anna wintour'u anlatan baska bir filmi. casita'da feraye yedim. kasim vogue'unu okudum. bloglari elden gecirdim. hamit'i sevdim bol bol. guzel bir aksam yemegi hazirladik melo ile. "asla" dinleyip durdum sertab'tan ve "araf" mor ve otesi'nden. tarihi yarimada carsilarini dolandim. sultanahmet kofteci'sinde mola verdim. yarin antalya'ya ucacagim ve geri donecegim. o yuzden sabah erken kalkmaliyim. giysi dolabim hala gelmedi. ama artik kupelerimi asacagim biblolardan benim de var. hem de bana ozgu. evrim ile konustum ve bella ile. okunacak bir suru sey var. ilgilenmeliyim. gunesli iki gun gecirdim ama soguktu. oncesinde de yagmurlu birkac gun, ama ilikti. listeler yapmak istemiyorum. insanlara laf anlatmak da onlari dinlemek de. 9 gunluk tatil gelse de bombos gecirsem diyorum. mutsuz degilim, belki birazcik umutsuz. hicbir yere, zamana ve seye ait olamama duygusu arada yokluyor iste. iyi geceler dusunceler, hos geldin baldan tatli uyku.

No comments: