Friday, January 04, 2013

bazen

bir anda oyle bir sinirleniyorsunuz ki sonrasinda basiniza gelen iyi seyler sizi daha cok mutlu ediyor. carsamba gunu akm'nin onunden sisli yonune giden otobuse bindim. sofor bizi akm'nin arkasindaki toplu duraklara getirip baska bir otobuse aktardi. yeni otobuse binerken bir baktim sofor iniyor. megerse 10 dk. sonra kalkacakmis. kisacik mesafe icin bir 10 dk. daha beklemek beni cileden cikardi. bu aralar zaten biraz yogun ve gerginim sanirim. ben de dahil olmak uzere herkes isyan edince dayanamadim bagira cagira otobusten geri indim. bagirip cagirmamin nedeni taksim'deki proje tabii ki. o sinirle yurumeye basladim. divan'in arkasindan harbiye acikhava'ya ciktim. muhsin ertugrul'un onune gelince giseden bir program aldim ve hizli bir karar ile kisa vadeli plan yapip persembe aksamina bilet aldim. sonra cemal resit rey'in onunden gecerken kafami kaldirmam ile universitedeki en yakin arkadasim arzu'yu gormem bir oldu. ciglik cigliga birbirimize sarildik. biraz evcimen bir tip oldugu icin kendisi disarida program yapmak hep zor olmustur. ozellikle de 3-4 yil once evlenip karsiya tasininca kendisini dugunden sonra hic gormemistim. trt okul'da tasarim okulu isimli bir programda calisiyor. oraya da bir sergi acilisi icin gelmisler ama yanlis bilgi sebebi ile beklemek zorundaydilar. biz de hemen parktaki cafeye gidip ne var ne yoksa sohbet ettik. simdi tum bunlar tesaduf ve dogru zamanlama degilse nedir?

No comments: