Friday, August 03, 2007

alışveriş manzaraları

aslında durum şu: ben hiç bir şeyleri beğenemem. beğendim mi hemen almam gerektiği konusunda annem tarafından tembihlendim. kendisi benimle uzun alışveriş turlarından sonra, bunca yıllık tecrübesi ile öğütledi bunu bana. zaten annem ne dese doğru çıkar ama ben illa kendim kafamı duvara toslayıp anlarım, o ayrı. aldığım şeyi de o kadar severek alırım ki hiç üstümden çıkarmam. bolca giyer ya da kullanır, çabuk eskitirim. gereklilik sebebi ile aldığım şeyleri ise bir daha üzerimde zor görürsünüz. ama bazen gereklilikten alıp çok sevdiğim şeyler de olabiliyor. (bknz. kare yaka, beyaz-kırmızı çizgili, askılı t-shirt)
ben bella ile alışverişe çıkmayı seviyorum. bette midler ve woody allen'ın "alışveriş manzaraları" filmindeki gibi hem sohbet edip (gerçi onlar kavga da ediyorlardı ama) hem alışveriş yaparak tüm günü birlikte geçirebiliriz. bunu keşfettiğimiz gün alışveriş yapmaktan daha da zevk almaya başladım. ilişkiler, durum değerlendirmeleri, dedikodular ve alışveriş. rahatlatıcı ama yorucu. tıpkı bir terapi gibi :)
melda ile de alışveriş yapmayı seviyorum. onunla genellikle amaca yönelik alışveriş yapıyoruz. çok hızlı davranıyoruz. mağazaya giriyoruz. tüm beğendiklerimizi ya da beğenebileceklerimizi bir seferde toplayıp deneyip karar verip alıp çıkıyoruz. yılbaşı öncesinde yaptığımız alışverişi hiç unutmayacağım mesela. her yerin altını üstüne getirmiştik :)
ya aslında ben bu post'u yeni öğrendiğim bir şey için yazıyordum ama nerelere daldım gittim yine. diyordum ki yine aradım aradım bir spor ayakkabı bulamadım kendime. zaten çok da spor markalarından anlamam. ben gözüme güzel görüneni severim. en sonunda adidas'ın rom modelini almaya karar verdim. çok da içime sinmedi. ama sonuçta bir lastik ayakkabıya ihtiyacım vardı. bugün bir iş arkadaşım bu ayakkabı ile ilgili olarak ekşi sözlüğe bakmamı önerdi. ben ne almışım yaaa :p
son olarak: 102 şarkı 8 nokta 6 saat 656 nokta 5 megabayt - tümü bu

No comments: