Monday, October 09, 2006

kendi kendine konuşmak

evet kabul ediyorum, o benim. kendi kendine konuşan insanlardan biriyim. deli miyim? olabilir. normal miyim? evet normalim. anor da malim. yani her şey olabilir. en çok otobüste içimden kendi kendime konuştuğumu farkettim. otobüsten inip duraktan gitmem gereken yere kadar ise "mır mır" modunda anlatıyorum. bunu bazen karşımda olmasını istediğim kişiye, bazen az sonra karşılaşacağım kişiye ya da kendi kendime yapıyorum. kendimi yakalıyorum. küçükken -çok ilginç bir şekilde gözümde yine bir otobüste olduğum görüntüler var- düşüncelerimin birer konuşma metni olduğunu düşünürdüm. yani şunu derdim "ben içimden konuşabiliyorum" şimdi düşünüyorum da; o zaman konuşmuyormuşum sadece düşünüyormuşum. kafam karışık olduğunda (ki genel hali böyledir) ya da canım sıkkın olduğunda, mutlu olduğumda, kızgın olduğumda konuşacak kimse bulamadığımda ya da kimseyle paylaşmak istemediğimde konuşuyorum kendi kendime. yalnız olduğumda aynanın karşısına geçip hatta bir de sandalye çekip aynada görünen bana anlatıyorum da anlatıyorum. neyi? kafamdaki fikirleri, geleceği, niye o anki ruh halinde olduğumu. çok sık olmasa da başkalarının yaşadığı bir olayı kendim yaşamışım gibi hissedip anlatıyorum. sonra ne mi oluyor? rahatlıyorum galiba. ya da kendime yüzleşemediğim gerçekleri itiraf edip üzücü de sonuçlansa kafamdaki soru işaretlerinden kurtuluyorum. evden okula giderken (ksk to bornova) benim için çocukluğum ile ilgili bir sorunun nasıl farkına vardığımı nasıl gözyaşlarına boğulduğumu hatırlıyorum da oldukça etkili bir yöntem olduğunu anlıyorum şu kendi kendine konuşmanın. nasıl konuşulduğuna gelince aslında bunun komik efektleri var: ben "vıdı vıdı" derim, o "bık bık", çok konuşanlar ise "car car" konuşuyor ya da sessiz konuşanlar için "mır mır" konuşuyor denilir. eminim daha fazla örnekler de vardır. özet olarak: konuşmak iyidir, kendi kendine olsa bile...

No comments: